alt-ust-gecitler

Alt ve Üst Geçitler

Trafik denilince nedense akla ilk önce araçlar gelmektedir. Fakat trafik yayaların, hayvanların ve araçların karayolu üzerindeki hal ve hareketleri olarak tanımlanmıştır.

Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan trafik kazalarında her yıl binlerce vatandaşımız hayatını yitirmekte, yaralanmakta ya da sakat kalmakta ve milyonlarca lira maddi kayıp meydana gelmektedir. Trafik kazaları, dikkatsizlik, kurallara uymamak ve kişinin kendine aşırı güvenmesinden kaynaklanır. Ekranlarda film gibi izlediğimiz kaza haberleri, aslında tedbir almadığımız sürece, hepimizin başına gelebilecek olaylardır.

Dünyanın hızlı bir şekilde gelişip değişmesine paralel olarak artan nüfus buna bağlı olarak sayısı her geçen gün katlanarak yükselen sürücü ve araç sayısı trafikte bulunan diğer sürücü, yolcu ve yayaların tehlike riskini artırmıştır.

Özellikle okullarımızın açıldığı bu dönemde geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız ve gençlerimizin karşıdan karşıya geçişlerinde en güvenli geçiş yerleri olan alt veya üst geçitleri eğer bu geçitler yoksa ışıklı kavşaklar ile yaya geçitlerini kullanmaları zaruridir.

Şehrin estetiğini bozduğu iddia edilse de sürdürülebilir ulaşım hareketinin önemli bir parçası olan ve trafikte her zaman yüksek risk altında bulunan, korunmasız yol kullanıcıları olan yayaları korumak için üst geçitler kentli yaşamın vazgeçilmezleri arasında bulunsa da kullanma açısından durum hiçte öyle değildir. Çobanların bile sürülerini geçirmek için kullandığı geçitlerimizi biz insanlar nedense kullanmaktan ar ederiz. Hatta ve hatta geçitleri kullanmak arkadaşların birbirlerini ayıplamasına bile neden olur.

Fakat rakamlar hiçte öyle olmadığını ortaya koymaktadır. Şöyle ki, 2013 yılının ilk yedi ayında ülkemizde 15.475 yayaya çarpma ile sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiş ve bu kazaların tamamında yayaların hayatını kaybetmesi veya sakat kalmasıyla sonuçlanmıştır.

Artık, trafikte hata yapmamayı başkasının yapmış olduğu hatayı ölümle cezalandırmamamız gerektiğini öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Çünkü eğitim sadece öğrenmek değil, öğrendiğini uygulayabilmek, davranış haline getirebilme yeteneğidir.
Unutulmamalı ve bilinmeli ki herkesi seven ve bekleyen birileri mutlaka vardır.