İstanbul Trafiği
İstanbul'da Araç Trafiği ve Çözüm Önerileri
Bir zamanlar “İstanbul” denince akla şehrin tarihsel dokusu, ve eşsiz boğaz manzarası gelirdi ve hatta gasp, hırsızlık vs gibi olumsuz bazı durumlar dahi öncelikli akla gelenlerdi.Fakat devir değişti. İstanbul un çözülemeyen hatta her yıl bir önceki yılı aratan trafik yoğunluğu ve çilesi “İstanbul” denince akla gelen ilk şey oldu.
Kız kulesinden, Galata kulesinden, boğaz manzarasından, Ayasofya’dan, Taksim’ den önce Megakent İstanbul artık trafik sorunuyla anılır oldu.Her gün yolcu veya sürücü olarak büyük sıkıntı çektiğimiz, hem bizim hem ülkemiz için çok değerli olan zamanımızı ve dövize bağlı akaryakıtımızı heba ettiğimiz trafik sorunu nedeni ile İstanbul yaşanamaz bir şehir olma yolunda hızla ilerlemektedir.Gözünüzle gördüğünüz, araçtan inip yürüseniz daha çabuk ulaşabileceğiniz bir mesafeye yarım saatte ulaşamıyorsunuz. Otobanlar sabah ve akşam saatlerinde tıkanır ki çoğu zaman araçlar adım adım ilerler. Evinize veya iş yerinize ulaşmanız bir saati çok rahat aşar. Sabah veya akşam trafiğinde değilseniz akıcı bir yolda kaza olmuşsa yandınız. Yol hemen kilitlenir, yine ulaşım çileye döner. Yağmur ve kar yağışının trafiğe olan etkisi ise inanılmaz derecedir. Her gün aynı yoldan geçen araçlar yağış varsa psikolojik olarak trafiği tıkamak için hareket ettiklerini düşünebilirsiniz. İstanbul trafiğine ne metrobüs ne kilometrelerce yapıldığı iddia edilen metro/tramvay hatları ne de Marmaray çare olabildi.Teleferik ve fünikülerleri saymaya bile gerek yok.Daha çok turistik ve şehrin dokunusa modernlik katma amaçlı olduklarını düşünüyorum.
Tabi bu durum etkileri bununla da sınırlı değil.Bir de insanımız üzerinde ki psikolojik etkileri var.Bazen komik bir yol verme tartışmasından başlayan kavgalar ölümle bile sonuçlanabiliyor.İşin en ürkütücü yanı ise bu durum o kadar sık yaşanmaya başladı ki insanımız gözünde normalleşiyor olmasından büyük sıkıntı ve endişe duyuyorum.
Yılardır Megakent İstanbul’un trafik çilesi ile alakalı çok fazla çözüm önerisi ve hatta hayata geçirilmiş fakat sonuç alınamamış bir çok uygulamaya ve proje görmüş ve duymuşsunuzdur.Bunun görmek, duymak için bu şehirde yaşamanıza bile gerek yok çünkü ana haber bültenleri üzerinden bütün bir ülke insanın derdi olmuş durumda.
“İstanbul’u kurtaracak” demeyelim fakat rahatlatacak ve insanların trafikte harcadıkları zamanı azaltacak bir proje bir süredir hayata geçirilmeyi bekliyor.
“KADEMELİ SAAT UYGULAMASI”
Yıllardır sunulan öneriler araç sayısının çokluğu ve yoğunluğu kaldıramayan yollar olarak anlatıldı.Ama yetkililer geçen süre içerisinde çözümün araç sayısını azaltma projesi veya yeni yollar yapmak olmadığını görmüş olmalılar.Otomotiv sektörü bu ülkede ihracat şampiyonu iken araç sayısını azaltma projesi ne derece mantıklı olabilir veya İstanbul’ un her köşesine ulaşım imkanı varken yeni yollar, kavşaklar, tüneller ve hatta köprüler yapmak trafiği nasıl rahatlatabilir.Problemi çözebilmemiz için şunu kabul etmemiz gerekiyor.İstanbulda yoğunluk veya ulaşım sorunu yok! Çarğık kentleşme ve doalyısıyla trafik sorunu var.Çözülmesi gerekende tam olarak budur!
Kademeli saat uygulaması ile ilgi meslek komiteleri ve kurumlar ortak çalışmalar neticesinde kamuoyunu bilgilendirerek bu projenin İstanbul trafiğini kısmi olarak da olsa rahatlatacağını açıkladılar. Bundan sonra beklentimiz projenin bir an önce hayata geçirilmesidir.Fakat kısmi rahatlamaların sadece günü kurtaracağını da unutmamamız gerekir.
İstanbul’un diğer bir önemli sorunu da çarpık ve plansız kentleşme ve hatta eksik planlanan kentsel dönüşümlerdir!
Avrupa’nın bir çok ülkesinde ve Dünya genelinde 29 ülkede uygulanan iş yerlerine yakın istihdam uygulaması da bizim için diğer bir hedef olmalıdır.Türkiye’de 3.5 milyon kobi olduğunu biliyoruz ve bilmemiz gereken başka bir gerçek daha var ki bunun 1.5 milyonu İstanbul’da! Kademeli saat uygulamasından sonra yetkililerin bir diğer hedefi de insanların iş yerlerine yakın oturmaları konusunda projeler üretmek olmalıdır. Bu durum verimliliği arttıracağı gibi yoğunluğu da dengeleyecektir.
